Kamu İşçileri İçin 2025 Yılı Zam Pazarlığı Başladı

Türk-İş ve Hak-İş, 2025 yılı için kamu işçilerine yönelik zam taleplerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a sundu. Toplu sözleşme, karayolları, demiryolları, elektrik santralleri, üniversiteler ve hastaneler gibi kamu kurumlarında çalışan yaklaşık 600 bin işçiyi kapsıyor. Bu süreç, sadece kamu işçilerini değil, aynı zamanda memurlar ve özel sektör çalışanlarını da doğrudan etkileyecek.

Talep Edilen Zam Oranları

Sendikalar, en düşük kamu işçisi ücretinin günlük 1.800 TL’ye çıkarılmasını ve ilk 6 ay için yüzde 50 zam yapılmasını talep ediyor. Ayrıca, sonraki altı aylık dönemler için yüzde 25 zam ve refah payı eklenmesi önerildi. Bu taleplerin, kamu işçilerine yönelik ücret artışı ve sosyal haklar açısından önemli bir dönüm noktası oluşturması bekleniyor.

Süreç ve Görüşmelerin Takvimi

Bakan Vedat Işıkhan, işçilerin taleplerini aldıktan sonra Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile görüşecek. Ardından, toplu sözleşme görüşmelerini başlatacak olan Bakanlık, resmi takvimi açıklayarak süreci netleştirecek.

Asgari Ücret Belirlemede Almanya Modeli Tartışılıyor! Asgari Ücret Belirlemede Almanya Modeli Tartışılıyor!

Bu görüşmelerde, kamu işçilerinin ücret artışları, sosyal hakları ve çalışma koşulları belirlenecek ve bir çerçeve protokolü ile sonuçlanması bekleniyor.

Özel Sektör ve Memurlar İçin Etkiler

2025 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmesi Çerçeve Protokolü, sadece kamu işçileri için değil, aynı zamanda memurlar ve özel sektör çalışanları için de belirleyici olacak. Örneğin, memurlar ve emeklileri için 2026-2027 dönemi maaş artışları 1 Ağustos’ta başlayacak toplu sözleşme görüşmeleriyle şekillenecek. Ayrıca, özel sektörde de bazı büyük iş sözleşmeleri bu süreçten etkilenebilecek.

Kamu İşçileri İçin Kritik Bir Dönem

Bu zam pazarlıkları, kamu işçileri, memurlar ve özel sektör çalışanları açısından son derece kritik bir öneme sahip. Görüşmeler, işçi ve işveren kesimleri açısından büyük bir belirleyicilik taşıyacak ve Türkiye genelinde çalışma koşullarını etkileyen önemli bir dönüm noktası olacak.