20 bin öğretmen alımında Danıştay itirazı kabul ederse sözlü mülakatlar yeniden mi yapılacak?

Danıştay, başvuruyu kabul ederse 20 bin öğretmen alımında mülakatlar yeniden mi yapılacak?

20 bin sözleşmeli öğretmen alımı mülakat sonuçları için Danıştay'a yapılan itiraz başvurusu bekleniyor. Kararın ardından Milli Eğitim Bakanlığı 20 bin sözleşmeli öğretmen alımı sonuçlarını açıklayacak. Sonuçlara kısa süre kala Yusuf Tekin bugün bir açıklama yaptı.

Bakan Habertürk canlı yayınında yaptığı açıklamada öğretmelik mülakat sonuçları hakkında şu ifadeleri kullandı:

Ben lisans düzeyinde 1990'lı yıllarda idare hukukunda öğrendiğim ana konu şu; idari yargıda dava açma hakkı ve yetkisi kime aittir? Hakkı ve menfaati ihlal edilen kişi dava açabilir, bir de eğitimle ilgili sendikaların dava haklarını Danıştay kabul etmiştir. Herhangi bir milletvekilinin idari yargıda dava açma inisiyatifi yok zaten. Ben Milli Eğitim Bakanı olarak 1 yıl önce 'okullarda çocuğu emanet ettiğim bir öğretmeni seçme inisiyatifim olmalı' dedim. Mülakatları buna revize edeceğiz dedik ve değişiklik yaptık. Mülakatların süresi ve içeriğiyle ilgili. Değişikliği yapmadan önce aday KPSS skoruna göre 3 katı aday davet ediliyor, mülakata giriyor, mülakat skoru atama notu oluyordu. Biz de süreci değiştirdik ve dedik ki yüzde 100'de değil de KPSS'nin ve mülakatın yüzde 50'sini alıyoruz dedik.
Mülakatlarla ilgili her ortamda şunu söyledim 'Kul hakkı yemeyecek adil biçimde deneme dersi anlatmak istiyoruz'. KPSS'ye girmiş adaylardan üç katı adayı mülakata davet edeceğimizi deklare ettik. Mesela ortaöğretim matematik öğretmenine dedik ki '10. sınıf matematik müfredatından şu tarihte mülakata gireceksin, bize ders anlatacaksın' dedik. Bütün lisans boyunca aldığı matematik dersinden değil. 10. sınıf müfredatında diyelim 15 konu var. 'Bu 15 konudan seni mülakata alacağız' dedik. Verilen cevapları 4 başlıkta değerlendireceğiz dedik. Adaya diyoruz ki, '10. sınıf matematikten herhangi konuyu anlatmanı isteyeceğiz, anlatırken şunlara dikkat edin'. Aday arkadaşımız salona gittiği zaman gerçek kimliği belli değil, kapalı. Ben şube müdürü olarak juri üyesiyim diyelim. Karşıma gelen kişinin adı, memleketi yok. Bir kod numarası tanımladık. Aday da kendisini sınav yapacağı 3 kişinin kim olduğundan haberi yok. Aday geliyor, orada bilgisayar ekranında kendisine bir soru için tuşa basıyor.

Bu soruyu cevaplandırdıktan sonra başka diyalog yok juri üyeleriyle. Juri üyeleri 4 parametre üzerinden değerlendirip notunu veriyor. Aday arkadaşımız her ihtimale karşı, 'bana bu soru soruldu ben de şunları söyledim' diye yazılı kayıt düşüyor. İlave olarak ses ve görüntü kaydı var. Bu sınav döneminde ne bir siyasetçiden, ne bir tanıdığımdan ne arkadaşlar aracılığıyla bize hiçbir isim gelmedi, biz de hiçbir ismi komisyonlarda paylaşmadık. Böyle bir işe giren en yakın arkadaşım bile olsa buna tevessül ederse gereğini yapacağım dedim. Burada adaletsizlik yok. Dedik ki aday salondan çıkar çıkmaz juri üyeleri notları vermiş olacak ve ekran kapanacak. Bir daha müdahale şansı yok juri üyelerinin. Bana bu konuda birisi gelsin desin ki 'şu tedbiri alırsanız içim rahat edecek', onu da alırız biz. Bu anlamda sağlıklı işleyen mülakat süreci yürüdü, sınavımızı yaptık.

Biz mülakat sürecini tamamladıktan sonra mevzuat değişikliğini yönetmeliğimizde yaptık. Yüzde 100 mülakat notuyla atanırken yüzde 50 olarak tanımladık. Bazı siyasetçi ve sendikalar bunu yargı konusu yaptılar. İptal olursa yüzde 100 mülakatı ile yapacağız. Bize diyorlar ki 'Danıştay kararını açıkladı'. Ben de diyorum ki davaların tarafı biziz, Danıştay bir karar alsa önce bize gönderecek. Karar bazı arkadaşların davaları yetkisizlik sebebiyle reddedildi, bu bir karar değil. Danıştay'ın kararı bize ulaştığında kararımızı açıklarız. Yüzde 50 mülakat üzerinden notları açıkladık, atamalar yaptık. İki ay sonra Danıştay kararını verdi ve iptal etti. Bu telafisi imkansız zararlar doğurmayacak mı? Ben diyorum ki yargıyla ilgili bu süreci bekleyelim, neticesinde atamamızı yapalım. Şu anda Danıştay kararı yok, yürütme durdurma talebi reddedildi. Yönetmelik iptali ile ilgili açılan kararda esasa ait kararı bekliyoruz.

Biz Danıştay'da avukatımız, hukuk hizmetleri genel müdürümüz süreci takip ediyor. Bunun dışında sosyal medyadan, bazı siyasal ortamlardaki tartışmalardan hareketle bu işleri yapmayız. Sağlıklı bilgi şu; yürütmeyi durdurma talebini reddetti, bazı kişilerin davalarını reddetti. Bu esasa ilişkin verilmiş bir karar değil. Çok uzun süreceğini zannetmiyorum. O karar geldiği gün öğretmen atamalarımızı yapacağız.

18 milyon öğrenci, 1 milyon 250 bin civarında öğretmenle en büyük kitleyiz. En ciddi sorunlardan bir tanesi kendi kişisel popülaritelerini artırmak, sosyal medya takipçilerini artırmak gibi gerekçelerle bu konuda insanlar bilgi sahibi olmadan hüküm beyan ediyorlar. Çok kişiyle karşılaştım, 'sosyal medyadan sana sataşıyorum cevap vermiyorsun' diyorlar. Takipçisi sayılarını artırma peşindeler. Bu süreçte popüler olma heveslerinin ön planda olduğunu düşünüyorum. Bir sendika temsilcisi süreci geciktireceğini düşündüğümüz için dava açma taraftarı olmadık dedi.

Tekrar mülakatlar yapılacak mı?

Eğer Danıştay davayu reddederse yüzde 50 KPSS, yüzde 50 mülakat puanına göre sonuçlar açıklanacak. Eğer dava kabul edilirse yeni düzenleme gidecek ve eskiden olduğu gibi yüzde 100 mülakat puanı ile atamalar yapılacak.

Yani mülakatlar yeniden yapılmayacak.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.